

Kültürel Planlama Kriterleri-EN
Kültürel planlama kriterleri, kültürel programlamalarda ve bu programlamalarla ilişkili kültür mekânlarının tüm planlama ve uygulama süreçleri için bir çerçeve sunuyor. Bu dört kavram yalnızca uygulamaya dönük değil; kültür-sanat politikalarının stratejilerine yön veren temel prensipler olarak ele alınmalıdır. Kültür politikalarının kalıcı, kapsayıcı, katılımcı, insan odaklı ve sürdürülebilir etkiler yaratması ancak bu sayede sağlanabilir.

Hafıza
Hafıza kriteri, kentlerin ve kamusal mekânların; geçmişte yaşanan olayların, toplumsal mücadelelerin, kültürel birikimin izlerini taşıması gerektiğini savunur. Mekânların sadece fiziksel değil, duygusal ve tarihsel bağlamda da ele alınmasını sağlar. Yerel hafızanın görünür kılınmasını, kültürel mirasın sahiplenilmesini ve geçmişin onarıcı bir perspektifle bugüne taşınmasını hedefler.

Çeşitlilik
Çeşitlilik kriteri, farklı toplulukların, sanat formlarının, kültürel ifadelerinin eşit temsilini ve görünürlüğünü esas alır. Kültürel planlamada farklı seslere ve bakış açılarına alan açmayı; büyük kurumlar yerine yerel topluluklar ve bağımsız sanatçılar ile işbirlikleri kurulmasını teşvik eder. Mekânsal tasarım pratiklerinin yalnızca uzmanlıkla değil; yerel toplulukların ve farklı ihtiyaçlara sahip öznelerin sürece dâhil edilmesiyle şekillendirilmesini önerir.

Açıklık
Açıklık kriteri, kültürel planlamada karar alma mekanizmalarının ve kültür mekânlarının herkes için erişilebilir, şeffaf ve katılımcı bir yapıda kurgulanması gerekliliğini vurgular. Mekânsal düzeyde fiziksel erişilebilirliği (ışıklandırma, açık alanlar, kullanıcı dostu tasarımlar vb.) ve kamusallığı; yönetişim düzeyindeyse karar süreçlerine farklı aktörlerin dâhiliyetini, hesap verebilirliği ve bilgiye erişimi içerir.

Aidiyet
Aidiyet kriteri, kentlilerin mekânlar ve birbirleri ile bağ kurabilmesini, topluluk hissinin gelişmesini sağlamayı amaçlar. Aidiyet duygusunun mekânsal tasarımlar ve kültürel içeriklerle güçlendirilebileceği varsayımına dayanır. İnsanların bir araya gelerek birlikte üretebildiği, kendini güvende ve görünür hissettiği ortamlar tasarlanmasını teşvik eden aidiyet kriteri, mahallelilerin deneyimlerinin, ihtiyaçlarının ve gündelik yaşam pratiklerinin kültürel planlama süreçlerine entegre edilmesini önceliklendirir.